
Bilinçsiz İlaç ve Gübre Kullanımı
Çok kıymetli okuyucularım,
Her pazartesi olduğu gibi bu pazartesi de sizlerle birlikteyim. Yazılarıma göstermiş olduğunuz ilgi ve alakadan dolayı sizlere teşekkürü bir borç biliyorum. Sağ olun var olun...
Geçtiğimiz haftanın öne çıkan konuların başında geçen haftaki yazımda da belirttiğim ithal et gelmekteydi. Ancak içinde bulunduğumuz durum nedeniyle tarımsal anlamda bir gündem oluşmadı. Geçen hafta bildiğiniz üzere sınır ötesi bir harekat gerçekleşti ve ordumuz karadan ve havadan Suriye'yenin AFRİN bölgesine girdi. M.KEMAL ATATÜRK'ün dediği gibi 'HATTI MÜDAFAA YOKTUR SATHI MÜDAFAA VARDIR VE O SATIH TÜM VATANDIR' diyor kendi konumuza geri dönmek istiyorum.
Ülkemizin refahı Tarımdan geçer demiştim. Bu konuyu derinlemesine açmak istiyorum. Bir ülkeyi ayakta tutan yegane iki şey ' TARIM ve EĞİTİM' dir. Tarım ve eğitim planlaması olan bir ülke her daim kazanır. Nasıl mı? Dünyada yenilen içilen kullanılan tüm argümanların ham maddesi tarımdır. Bunu hepimiz biliyoruz. Hal böyle olunca ülke kalkınmasında tarımın yerinin bu denli önemli olması kaçınılmazdır.
Ülke olarak maalesef tarımı bilinçsiz yapıyoruz ve bu durum hem maddi hem de manevi anlamda bizi yıpratıyor. Bilinçsiz gübre ve ilaç kullanımı, fazla toprak işleme, anız yakma, ekim nöbetine riayet edilmemesi, birim alandan fazla ürün almak yerine sezonda fazla ürün alma düşüncesi bahse konu olan bilinçsiz tarıma bir kaç örnektir. Şimdi yapılan bu yanlışlıklar hakkında bir kaç bilgi vermek istiyorum.
- BİLİNÇSİZ GÜBRE KULLANIMI : Sorunların en başında maalesef bilinçsiz gübreleme gelmektedir. Dikkat ederseniz fazla gübreleme demiyorum bilinçsiz gübreleme diyorum. Neden mi? Her şeyde olduğu gibi gübrelemede de fazla ya da az diye bir kavram yoktur. Fazla ya da az göreceli bir kavramdır ve kişiden kişiye değişir. Ancak fazla ya da az atılan gübre bilinçsiz atılan gübre kadar zarar vermez. Bilinçsiz gübrelemenin önüne geçmenin yegane şartı TOPRAK ANALİZİDİR. Son günlerde TV lerde KAMU SPOTU adı altında bir konudan bahsedilmektedir. Bilinçsiz antibiyotik kullanma hakkında olan bu kamu spotunda şöyle bir dip not bulunmaktadır: Doktor reçetesiz antibiyotik kullanmak sağlığınıza zarar verir. Nasıl ki reçetesiz ilaç kullanımı insanlara zarar verirse toprak analizsiz gübre kullanımı da toprak yapısında zarar verir sevgili okurlarım. Çok gübre atmak çok bitki beslemek anlamına gelmez. Çünkü bitki besin elementlerinin fazlalığı bir diğer elementin alınmasına engel olur ve duruma ANTAGONİSTİK ETKİLEŞİM denir. Mesela Fazla AZOT kullanmak POTASYUM, BOR ve BAKIR alımına engel olur. Fazla FOSFOR kullanımında ise sırasıyla POTASYUM, KALSİYUM, ÇİNKO ve BAKIR alımına engel olur. Alımında engel teşkil edilen POTASYUM ( TAT VE KALİTEDE ÖNEMLİ ETKİ EDER) BOR VE ÇİNKO ( ÜREME VE KARDEŞLENMEYE ETKİ EDER) ve BAKIR ( HASTALIKLAR MÜCADELEDE ÖNEMLİ YER TUTAR ). Ülkemizde yaygın olarak kullanılan DAP (18-46-0) ve Kompoze gübrelerde (20-20-0) azot ve fosfor ağırlıklı olduğu için azot ve fosforu örnek verdim.
- BİLİNÇSİZ İLAÇ KULLANIMI : Bilinçsiz ilaç kullanımı, bilinçsiz gübre kullanımı kadar önemli bir yer tutar. 10 yıl öncesine kadar hububatlarda yabancı ot ile mücadele için ESTER içerikli ilaçlar kullanılırdı. Ancak son yıllarda doğal yaşamı tehlikeye soktuğu için bir çok bölgemizde bu ilaç kaldırıldı. yerine AMİN içerikli ilaçlar kullanılmaya başlandı. İlaçların kullanım şartlarını okurken üzerinde hasattan 5 10 gün diye ibareyi hepimiz görmüşüzdür. Ancak bir çok üreticimiz bu ibareye dikkat etmeden ürünlere bu ilaçları kullanıyor ve mahsulde bu ilaçların kalıntısı kalıyor. Bizde bu ürünleri vücuduma aldığımızda hastalıklara neden oluyor. İşte son yıllarda kanser vak'alarının artması da bu yüzden.Zirai mücadele ilaçlarını dikkatli kullanalım ve üzerindeki yazılara dikkat edelim.
- FAZLA TOPRAK İŞLEME : Bir diğer yanlışımız ise toprak işlemenin sayısı sevgili okurlarım. Bir çok bölgemizde maalesef toprak işleme yeterinden fazla yapılmakta bu durum hem zamandan hem de kullanılan mazottan dolayı ekstra maliyet getirmektedir. Toprak işleme bölgeden bölgeye farklılıklar göstermekle birlikte standart toprak işleme sayısı 3 ü geçmemelidir. Fazla toprak işleme yapıldığı zaman toprak özelliğini kaybetmekte ve toprak erozyonuna kadar bizi götürmektedir.
- ANIZ YAKMA : Ülke olarak kanayan yaramız olan ANIZ YAKMANIN maalesef önüne bir türlü geçemiyoruz. Anız yakma çiftçilerimiz için en kolay yabancı ot mücadelesi olarak görülmektedir. Hasattan sonra mahsulü alınan bitkinin sap kök gibi kullanılmayan kısımları olan anızlar yakma yoluyla yok edilmek istense de arazide bulunan yararlı mikroorganizmaların da telef olmasına yol açar.
- EKİM NÖBETİNE RİAYET EDİLMEMESİ : Ekim nöbeti eskiden çiftçilerimizin kullandığı yöntemlerden biri olmasına karşın şimdilerde sezonda fazla ürün beklentisi ekim nöbetine riayet edilmesinin önüne geçmiş durumdadır. Eskiler hep derlerdi ki bu tarladan aldığımız ürün bizi ziyadesiyle yetiyordu, şu tarla bizi doyurdu çok şükür fala diye. Ama çağımızın hastalığı olan AÇ GÖZLÜLÜK bizi daha fazla istemeye itti ve bu durumun neticesinde toprak dinlenmeye fırsat bulmadan çalışmasına devam ettirdik.
Evet değerli okuyucularım;
Unutmayalım ki toprak bizim kölemiz değil yol arkadaşımızdır. Topraklarda tıpkı diğer canlılar gibi birer canlıdır. Nefes almaya dinlenmeye muhtaçtırlar. Şunu aklımızdan hiç çıkarmayalım. VERMEDEN ALMAK ALLAH'A MAHSUSTUR.
SAYGILARIMLA
Yorum yapabilmek için üye olmalısınız Üye olun zaten üye iseniz giriş yapın