
Tarımsal İşletme ve Atıklarının Genel Kapsamda Çevreye Olumsuz Etkileri
Merhaba arkadaşlar bugünki paylaşımın birazda genel kültür açısından değerlendirilebilir. Kısaca özetlemek gerekirse. Yediğimiz, içtiğimiz yani tükettiğimiz hayvansal gıdaların, üretildiği tesislerin çevreye olan etkilerinden bahsedeceğim. İsterseniz canlı hayvan üretim tesisleri ve işleme tesisleri olarak ikiye ayırarak daha basitleştirip anlaşılır olmasını sağlayalım.
Üretim Tesisleri
Genel olarak dağlık alanlara yani yerleşim yerlerinden uzak kesimlere yapıldığından sadece koku zararından korunabiliriz. Bu nedenle resmi kuruluşlar, hayvan sayısına göre yerleşim yerlerine uzaklığın baz alındığı bir mesafe belirlemişlerdir. Yani sayı arttıkça yerleşim yerlerine uzaklıkta artıyor. Tabi bu en basit be gözle görülen zararı. Bunun haricinde bir üretim tesisinin çevreye zarar vermemesi için dikkat etmesi gereken en önemli nokta yalıtımdır. Neden yalıtım önemli şu şekil bir kaç madde ile açıklayalım:
- Yalıtım çok iyi olmalıdır ki herhangi bulaşıcı bir hastalık durumunda dış ortama yayılmadan kontrol altına alınsın ve salgın bir hastalıkla mücadele etmek zorunda kalmadan hem çevreyi hemde kamuyu korumuş durumda oluruz.
- Üretim tesisleri genellikle dağlık alanlara kurulduğunu söylemiştik. Böyle bir durumda kimyasal atıkların iyi depolanması gerekli ki direkt doğaya salınımı gerçekleşmesin. Kimyasal olarak bahsettiğimiz makine onarımımda gerekli olan malzemeler yağlar, aküler v.b şeyler minimum seviyede olsada müdahale etme güçlüğü olduğundan örnek gösterebiliriz.
- Ayrıca üretim tesisleri için en göz ardı edilen noktalarındam biride biyolojik atıklardır. Halk arasında doğaya zararsız olarak gözüksede, organik içeriği çok yüksek olduğu ve kısıtlı bir alanda kaldığından çok dikkatli muhafaza edilmelidir. Çünkü bu gibi atıkların yeraltı sularına karışması demek zamanımızdan seneler sonra temiz içme suyu kaynaklarımızı kendi ellerimizle baltalamak demektir.
- Ayrıca yalıtımın kötü olması durumunda zararlı haşerelerin çoğalması nedeniyle bir konuda ilede çevreye zarar vermiş olacağız. Haşere mücadelesinde kullanılan ilaç kalıntıları. Çünlü üreticiler böyle problemlerin üstesinden gelmek için doğaya verdiği kimyasal maddenin miktarını pek önemsemiyorlar. Zararlıların yanında yararlı organizmalarıda tüketebilmekte.
Bir kaç madde ile üretim tesislerinin genel olarak doğaya verdiği problemi yalıtım olarak nitelendirebiliriz. Gözden ırak olan gönülden de ırak olur ama zararsızdır diye bir durum yok.
İşleme Tesisleri
İşleme tesisleri üretim tesisleri gibi yerleşim yerlerine çok uzak mesafelerde olması gibi bir durumları yoktur. Bazı durumlarda sanayi sitelerinede kurulabilmekte ya da hemen yerleşim yerleri bitişlerine ve ulaşım maliyetlerini düşürmek için ana yol hatları üzerine kurtulurlar. Böyle bir durumdaki atık zararları belkide bir arıtma tesisine yakın olacağından minimum seviyededir. Lakin bununla birlikte işleme tesislerinin çevreye ve insanlara zararlarınıda bir iki madde ile açıkayalım:
- Atıklarını iyi analiz etmeli ve bilinçli olmalıdır. Örnek vermek gerekirse üründen oluşabilecek atıklar. Mesela; peynir altı suyu, zeytin karasuyu gibi atıkları arıtma tesisine sahip olan bir işletme olsa dahi, böyle atıklardan zararsızca kurtulma şansları zordur. Bilinçsizce ve diğer atıklar gibi değerlendirmek ileride önüne geçilemeyecek çevre felaketlerine yol açabilecek türdedir.
-Bu gibi işletmelerin enerji kullanımı fazla olduğundan yenilenebilir enerji kullanmaları ile fazla carbon salınımının önüne geçilebilir. Periyodik olarak uygulanan personel eğitimleriyle enerji kaybı en aza indirilebilir.
- Üretim tesislerinde olduğu gibi buradada organik içerik fazladır ve iyi yalıtım gerekir ki minimum zararlı organizmayla karşılaşılıp kimyasal kullanımından kurturulabilsin.
Sonuçta çevreyi korumak evimizi korumak gibidir. Eğer kirlenmemiş yer kalmayana kadar hoyrat davranmaya devam edersek yaşayacak yerimiz kalmayabilir.
En büyük kanun insanın vicdanı ile olandır.
Görüşmek üzere.
Yorum yapabilmek için üye olmalısınız Üye olun zaten üye iseniz giriş yapın