Bulgurun Serüveni
Bulgurluk buğday, öncelikle “çöp sasörü” ve “taş ayırıcı” makinalarından geçirilir
Bulgurun soframıza gelene kadarki serüveni
oldukça uzundur. Bulgur, son baharda ekilen makarnalık (durum) buğdayın yazın
olgunlaşıp biçilmesi sonucu bin bir zahmetle elde edilen buğdayların yıkanıp
koca koca kazanlarda kaynatılıp bir de tekrardan kurutup taş değirmenlerde dövme-çekme
aşamalarından sonra meydana gelen bir besindir.
Durum
buğdayının kaynatılıp hedik haline geldikten sonra geniş alanlara serilerek
güneş ışığı altında kurutulmasından sonra değirmene gelen bulgurluk buğday, öncelikle
“çöp sasörü” ve “taş ayırıcı” makinalarından geçirilerek bulgur harici diğer
tohumlardan ve taş parçacıklarından ayrıştırılır. Sonrasında “seten” ismi verilen taşların bulunduğu
hazneye doldurularak taşların dönmesi vasıtasıyla kepeğinden ayrılır.
Uygun
tav sağlandıktan sonra bulgur helezonlar yardımıyla savurma ünitesine aktarılır
ve kepek ile bulgur ayrıştırılır. Taşıma kanalları kepeğinden arındırılmış
bulguru öğütme haznesine aktarır. Öğütme işlemi sırasında eleklerin bulunduğu
sınıflandırma bölmesine aktarılan bulgur, pilavlık, köftelik ve kepek olmak
üzere üç ana kısma ayrılır.
Bulgur
pilavı, zaman zaman fakir yiyeceği diye hakir görülmüş bir yemek ama artık onun
sağlığına önem verenler için doğru tercih olduğunu görüyoruz. Tabi burada
yazdıklarımız pirinç ve ekmek kötüdür, hiç yemeyin anlamında gelmiyor. Kuşkusuz
her nimetin kendine has bir takım faydaları var. Ama fazla kalori ve az lif
tüketmenin en yaygın beslenme problemi olduğu günümüzde lif zengini ve doyurucu
bir yemek olan bulgur pilavını yeniden keşfetmeye ihtiyacımız olduğu da
yadsınamaz.
Henüz hiç yorum yapılmamış. İlk yorumu siz yapın!